Tur Programı

İSTANBUL TURU - 3 GECE 3 GÜN - 2 GECE KONAKLAMALI
* Çamlıca Tepesi, Sultanahmet Meydanı, Ayasofya, Topkapı Müzesi
* Boğaz Turu, Dolmabahçe Sarayı, Minia Türk Açık Hava Müzesi, 1453 Panorama Müzesi, Taksim, Galata Kulesi
* Adalar Turu, Şile ve Ağva Gezileri
* İstanbul Bölgesi Profesyonel Rehberleri İle

Hareket Noktaları:
> 23:00 Bostanlı İskele
> 23:05 Karşıyaka Anıt
> 23:30 Fahrettin Altay Üç Kuyular Zıraat bankası Önü
> 23:45 Hatay Üçyol
> 23:59 Bornova Ege Üniversitesi Hastanesi Önü

1. GÜN : HAREKET – İSTANBUL
Belirlenen noktalardan misafirlerimizi aldıktan sonra İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa üzerinden gerekli molaları vererek güzel ve güvenli bir yolculukla İstanbul’a ulaşıyoruz.

2.GÜN : ÇAMLICA TEPESİ - SULTANAHMET - TOPKAPI - AYASOFYA - İSTANBUL
Güzel geçen bir yoculuğun ardından turumuza Çamlıca Tepesi'nde harika bir İstanbul manzarası eşliğinde, fotoğraflarımızı da çekerek devam ediyoruz. Boğaz Köprüsünden geçerek İstanbul'da tarihi Yarımada'da turumuza başlıyoruz; Topkapı Sarayı'nda, Bab-ı Hümayun, Aya İrini, Babüsselam, Saltanat Arabaları, Mutfaklar ve Porselen Koleksiyonu, Divan-ı Hümayun ve Adalet Kulesi, Hazine (silahlar), Babüssade, Arz Odası, III. Ahmet Kütüphanesi, Kutsal Emanetler Dairesi, Hamam, Topkapı Hazineleri, Mecidiye, Bağdat ve Revan Köşkleri, Kameriye ve Has Bahçe bölümlerini geziyoruz. Daha sonra mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden ilk ve son ünik uygulama olarak görülen Ayasofya Müzesi’ni geziyoruz. Ayasofya gezisi sonrası, öğle yemeği molası verip gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Eskiden saraylara su sağlamak için I. Justinyen devrinde yapılmış, İstanbul’daki en büyük kapalı sarnıç özelliğini taşıyan Yerebatan Sarnıcı ziyaretinden sonra Hipodrom’a geçiyoruz. At ve atlı araba yarışlarının yapıldığı Hipodrom Meydanı’nda Alman Çeşmesi, Mısır Dikilitaşı, Yılanlı ve Örme Sütunları geziyoruz. Sultanahmet Meydanı’na adını veren Türk-İslam dünyasının en ünlü anıtlarından biri olan Sultanahmet Camii gezisinden sonra otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. [ GRAND S OTEL - LİTROS OTEL - THE NİRVANAS HOTEL ]

3.GÜN : 1453 PANORAMA MÜZESİ - DOLMABAHÇE - BOĞAZ TURU - MİNİATÜRK - TAKSİM - GALATA KULESİ

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısından sonra Panorama 1453 Tarih Müzesini geziyoruz. Ardından içindeki eşyalarla döneminin yaşantısını tanıtması bakımından ilginç olan ve ATATÜRK‘ün ömrünün son yıllarında oturduğu DOLMABAHÇE SARAYI’nı gezmeye gidiyoruz. Daha sonra BOĞAZ TURUNA çıkıyoruz. Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Rumeli Hisarı, Emirgan, Yeniköy boyunca tarihi yalılar arasından turumuzu tamamlayıp, Haliç’in kıyısından geçerek Eyüp’e geliyor ve teleferik ile Piyer-Loti’ye çıkarak çaylarımızı Haliç’in eşsiz güzelliği karşısında içiyoruz. Ardından MİNİATURK MÜZESİ’Nİ ziyaret ediyoruz. Akşam saatlerinde Taksim gezisi için vaktimiz oluyor. Bu gezimimizde Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Galata Kulesi görülecek yerler arasında. Daha sonrasında ise otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. [ GRAND S OTEL - LİTROS OTEL - THE NİRVANAS HOTEL ]

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından otelimizden ayrılıp Adalar vapuru ile KINALI, BURGAZ, HEYBELİ adayı panoromik olarak görüyoruz. Adalar vapurundan BÜYÜK ADA'da inip rehberimizin vereceği serbest zamanda ada turumuzu yapıyoruz. Adalar gezimizin ardından otobüsümüz ile buluşup öğleden sonra Şile’ye hareket ediyoruz. Tarihi Şile Feneri ve kuşbakışı eşsiz manzaraya sahip limanı gördükten sonra yemyeşil doğası, iki yanında akan Göksu ve Yeşilçay nehirleri, cephesinde Karadeniz'in masmavi suları, birbirinden lezzetli balıkları ile İstanbul'un kuzeydoğusunda yer alan bir doğa harikası olan Ağva’ya hareket ediyoruz. Öğle yemeği molamızın sonrasında sazlıkların arasında yaptığımız tekne turunun ardından Güzel anılarla Ağva'dan ayrılıyoruz. Kandıra-İzmit üzerinden İzmir' e doğru yola çıkıyoruz. YALOVA, BURSA, BALIKESİR üzerinden yoldaki gerekli molaları aldıktan sonra nadide şehrimize ulaşıyoruz. Bir dahaki düzenlenecek güzel KARETUR turlarda buluşmak üzere biniş noktalarında sizlerle vedalaşıyoruz.

İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en önemli şehridir. İktisadi büyüklük açısından dünyada 34., nüfus açısından belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da birinci sırada gelir. İstanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. İstanbul kıtalararası bir şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası, Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları oluşturmaktaydı. Bu küçük bölgeye, eskiden Byzantion denilirdi. Kimi tarihçiler tarafından Doğu Roma İmparatorluğu'nun Bizans olarak adlandırılmasının sebebi de şehrin eski isminden kaynaklıdır.

Tabi ki de bu İstanbul Surları eskiden sadece tarihi yarımadayı kapsamaktaydı. Sonrasında yaşanan gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha da batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin şu anda 39 ilçesi vardır. Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.

Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 63 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ve 1261 - 1453 yılları arasında ise Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyeti altında kaldı. Roma İmparatorluğu hariç diğer İmparatorluklar tarafından başkent olarak kullanıldı. Ayrıca, hilafetin Osmanlı Devleti'ne geçtiği 1517'den, kaldırıldığı 1924'e kadar, İstanbul İslamiyet'in de merkezi oldu.

İSTANBUL İLİ
Türkiye'nin nüfus bakımından en yoğun şehridir ve Ticaret hayatının kalbi burada atar. Birçok şirketin yönetim merkezlerinin olduğu finans merkezi konumundadır. Bu bakımdan Türkiye ekonomisi için İstanbulsuz bir Türkiye düşünmek pek mümkün değildir. Tarihin her döneminde önemini korumuş ve İmparatorluklara başkentlik yapmış, önemli bir kültür merkezidir.

Sultanahmet, Eminönü, Taksim, Beyoğlu, Karaköy, Ortaköy, Fatih, Eyüp, Fener, Balat, Üsküdar, Çamlıca, İstanbul Boğazı, Adalar, Saraylar, Müzeler, İstanbul'da en önemli gezi alanlarıdır.

Topkapı Sarayı İstanbul'un fethinden hemen sonra burayı devletin başkenti yapmak isteyen Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilmiştir. Topkapı Sarayı'nın bulunduğu yerde eski Bizans Sarayı bulunmakta idi fakat Fatih Sultan Mehmet buranın seneler içinde çok fazla yıprandığına ve kötüleşen Bizans Devleti Ekonomisinin Sarayın bakımını aksattığına işaret etmek için sarayı görür görmez şu sözleri dile getirmiştir;

kayzerin kasrında örümcek perdedarlık yapıyor..."

Bu sözlerin ardından eski saray yıktırılıp yerine Topkapı Sarayı inşa ettirilmiştir. İmparatorluğun yeni sarayı olan Topkapı, Avrupa'daki diğer krallıkların ve imparatorlukların saraylarına nazaran çok daha mütevazi bir şekilde inşa olunmuştur. Babüsselam, Babüssaade ve Bab-ı Hümayun olmak üzere üç ana kapıdan ve 4 büyük avludan oluşan Topkapı Sarayı içerisinde bir çok bölüm bulunmaktadır. İlk başta çok büyük ve komplike olmayan saray yapısı yıllar geçtikçe çeşitli padişahlar tarafından ekleme yapılınca daha karmaşık ve büyük bir yapı haline gelmiştir. 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İmparatorluğun yönetim merkezi olmuş olan Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı'nın inşası ile artık Osmanlı'nın yönetim merkezi olmaktan çıksa da önemini tamami ile yitirmemiş ve yıllar sonra dahi çeşitli padişahlar tarafından sünnet veyahut bayram zamanlarında ziyaret edilmiştir.